Asimilasyon (Özümlenme) ve Karişik Evlilikler {4}

Sara YANAROCAKDördüncü MumRahel`in babası yemek odasından içeri girdi. Dolabı açtı ve içinden menorayı çıkardı, mutfağa doğru ilerlemeye başladı. Rahel; "nereye gidiyorsun?" diye sordu. Rahel onbir yaşındaydı. Babası annesine gözünün ucuyla bakarak "buna ona izah etmelisin" dedi.

Kavram
9 Ocak 2008 Çarşamba

Yusuf BESALEL

Özümlenmenin son safhası olan karışık evliliklerin en önemli etkilerinden biri de çocuklar üzerinde gerçekleşmektedir. Eşlerden biri diğerinin dinine girmek istemediği müddetçe; eşlerden harhangi birini rencide etmemek için, hiçbirisinin dini çocuklara uygulanmamaktadır. Yahudilik ile dinler arasında belirgin farkı bulunmaktadır. Dolayısıyla Yahudilik ile bu dinlerden, birisi ile oluşturulacak bir harmandan da din namına birşey çıkmayacaktır. Din olmadan çocukları ahlâklı kılmak için laik bir öğretim sistemi de bulunmamaktadır. Bu durumda çocuk kendisine güçlü bir maneviyat hissi verebilecek hangi çağdaş sosyal kuruma güvenebilecektir? Üstelik bu çocuklar kimliklerini oluşturabilecekleri her türlü toplumdan da yalıtılmış olmaktadırlar. Böylece çocuklara büyük bir mutsuzluk kaynağı olan "yabancılaşma" miras olarak bırakılmaktadır. Bir insanın yaşamdan anlam ve mutluluk çıkarması, kısmen de olsa, onun başkalarıyla olan yakınlığına bağlıdır.  Yahadi cemaatleri, dünyanın neresinde olursa olsun, tüm mensupları ile sevinçlerini ve üzüntülerini paylaşmak için hazır bulunmaktadırlar. Yahudiler, tarih boyunca bunu yapmışlardır. Fakat Yahudi toplumundan çıkartılmış çocuklar için artık bu geçerli olmayacaktır. Yirminci yüzyılın en önemli psikonalistlerinden C.J.Jung’a göre, psikolojik bunalımda olan hastaların büyük bir kısmı, dinlerinin onları sunmuş olduğunu yitirmişlerdi ve bunlardan dinsel görünümü tekrar kazanamayanlardan hiçbirisi de gerçekten iyileşememişti. Karışık evlilikleri ürünü olan çocuklar, dinin bu şifacı yönünden de mahrum bırakılmış olmaktadırlar…
Karışık evlilikler Yahudi dinine göre de yasaklanmıştırdır. Ezra Peygamber, Bâbil sürgününden Yeruşalayim’e dönüşünden sonraki Sukot bayramında, sürgüne gitmeyip Yahudi kadınları  bırakması konusunda halkı ile bir anlaşma yapmıştır. Karışık evliliklerle sonuçlanan asimilasyonunun Yahudilik’teki olumsuz dönüşümü görüldgü gibi artan antisemitizm, mutsuz fertler ve çocuklar gibi sonuçlara yol açmaktadır ve dini vecibelerle bağdaşmamaktadır.
Ancak konu bununla da kapanmamaktadır. Asimilasyona engel olmak için sarfedilen tüm çabalar -ki eğitim başta gelmektedir – bu olumsuzluklara karşı olmanın ötesinde ve hatta kimlik yitirmeme  doğal dürtüsünün de haricinde, bir ideali de dile getirmektedir. Yahudiler hangi ülkede yaşarlarsa yaşasınlar, o ülkenin en azından maddi kalkınmasında büyük katkılar sağlamışlar, değerl işahsiyetler yetiştirmişlerdir. Asimilasyonu önlemek, insanlığa katkısı tartışılmaz bir nüveyi yaşatmak içindir de… Esasen bir Yahudi’nin yaşadığı ülkenin çıkarları için uğraşması dinsel bir zorunluluktur. Peygamber Yeremya bunu önerir (Yeremya, 29:7). O ülkenin ve başkanının selameti için yapılan Anoten duası da bunun başka bir örneğidir.

Kaynakça: "Yahudilik
Ansiklopedisi",
Cilt I, II, III
Yusuf Besalel